Genel anlamda farklı terapi tekniklerinin etkinlikleriyle ilgili devasa bir literatür vardır. Online terapiler de yüz yüze terapi tekniklerinin yeni bir ortamda uygulanmasıdır. Farklı şekilleriyle uzaktan ve online terapinin geçmişine diğer yazımızda değinmiştim. Bu yeni ortamda etkin olup olmadığının da araştırılması gereklidir. Online terapinin etkinliği ile ilgili olarak 1995 yılından bu yana yapılmış araştırmalar mevcuttur. Bu yazımda bu araştırmaları özetleyeceğim.
1999 yılında Cohen ve Kerr tarafından yapılan çalışma online danışmanlıkla ilgili çalışmalar açısından önemli bir adımdır. Online danışmanlığın terapötik etkinliğini yüz yüze danışmanlık ile karşılaştıran bir çalışmadır. Bu çalışmada anksiyete şikayetleri ile yardım arayan danışanlara seans sonrasında anksiyete düzeyleri sorulmuştur. Bu çalışmada danışanlara terapisin “uzmanlık düzeyi”, “çekiciliği”, “güvenilirliği” ile ilgili görüşleri bir anket yardımıyla sorgulanmıştır. Bu çalışmada online ve yüz yüze danışmanlık karşılaştırıldığında istatistiksel olarak benzer bulunmuştur.
İşlevsellik ve Tatmin Düzeyi Açısından Online Terapi
Murphy ve arkadaşları (2009) da benzer bir şekilde İşlevselliğin Global Değerledirmesi Ölçeği ve Müşteri Tatmin Düzeyi Ölçeği kullanarak online terapi alan 26 danışan ve yüz yüze terapi alan 101 danışan verileri karşılaştırılmıştır. İlginç bir şekilde online terapi alan grup bu çalışmada daha yüksek puanlar almışlardır. Sonuç olarak bu çalışmada da hem terapi sonucu hem de müşteri tatmini açısından online ve yüz yüze terapi grupları birbirine eşit bulunmuştur. Bu araştırmacılar az sayıda da olsa bazı danışanların online terapiyi özellikle beğenmediklerini de not etmişlerdir. Bu sonuç genel hatlarıyla yüz yüze ve online terapi birbirine benzer etkinlikte olsa da bazı danışanların özellikle yüz yüze terapi için daha istekli olacaklarını göstermektedir. Bu araştırmada özellikle belirtilmemekle birlikte bazı danışanlar kendilerini online olarak daha iyi ifade edebilir ve online ortamı tercih edebilirler.
Terapötik İşbirliği Açısından Online Terapi
Yüz yüze ve online terapinin karşılaştırıldığı faktörlerden birisi olarak teröpötik işbirliğinden söz etmeliyiz. Güven, samimi ilgi, saygı, ortak bir hedefte ulaşabilme ve bu hedefe ulaşılabileceği duygusu terapötik işbirliğinin öğeleridir ve terapinin faydalı olması açısından önemli bir faktördür. Birçok araştırmacı başarılı bir terapinin en önemli öngörücüsü olarak terapötik işbirliğini göstermektedir (Bedi, Cook ve Domene 2012; Hackney ve Cormier 2009; Hanley 2009; Hovarth ve Bedi 2002; Ribiero 2009).
Cook ve Doyle (2002) terapötik işbirliğini ölçmek için Working Alliance Inventory (WAI) kullanarak 15 online terapi vakasını incelediler. Bu olguların verdikleri cevaplar yüz yüze terapi vakalarının cevaplarıyla karşılaştırıldığında benzer yanıtlar verdikleri bulundu. Bu araştırmadaki vakaların çoğunlukla kadın olması ve online terapideki anonim kalabilme imkanı nedeniyle kendilerini daha rahat ifade edebileceklerini düşünmeleri araştırmanın sonuçlarının genellenebilmesi açısından sorun yaratmaktadır.
Germain, Marchand, Bouchard, Guay ve Drouin (2000) 46 vakanın 29’unu yüz yüze ve geri kalan 17’sini online terapi gruplarına bölerek karşılaştırdılar. Toplanan istatistiksel veriler incelendiğinde bu araştırmacılar da online terapinin teröpötik işbirliğine olumsuz etkisi olmadığı sonucuna varıyorlar.
Online Ortamın Kendini Daha Rahat Ortaya Koymaya Etkisi
Reynolds, Stiles, Bailer ve Hughes (2013) online terapinin yüz yüze olana kıyasla danışanlar açısından daha az stresli olduğunu söylüyorlar. Olgular internet ortamının kişiliksiz (impersonal) doğası nedeniyle kendilerini daha az kısıtlanmış hissediyorlar ve kendilerini daha rahat ortaya koyabiliyorlar.
Anksiyete ve Panik Tedavisinde Online Terapi
Bouchard, Payeur, Rivard, Allard, Paquin, Renaud ve Goyer (2000) agorafobi tedavisinde online terapi ve yüz yüze terapiyi kullanıyorlar ve her iki yöntemde de anksiyete düzeyinde ve panik atakların sıklığında azalma görüldüğünü belirtiyorlar.
Online Bilişsel Davranışçı Terapi
Bouchard ve arkadaşları Bilişsel Davranışçı terapinin online olarak uygulandığında geleneksel yöntemler kadar etkin olduğunu bildiriyorlar. Hatta agorafobinin aşırı olduğu durumlarda evden çıkmasına dahi engel olması ve geleneksel yöntemlerle bir terapiste ulaşmasının mümkün olmaması nedeniyle online terapinin önemli bir avantajı olduğunu vurguluyorlar.
Online Terapi Çalışmalarının Özeti ve Farklı Sorun Alanlarında Etkinlik
Barak, Hen, Boniel-Nissim ve Shapira 2008 yılında o zamana dek yapılan ve 9764 danışanın incelendiği toplam 92 çalışmayı içeren bir metaanaliz yayınladılar. Bu çalışmadaki denekler farklı yaş, cinsiyet, ırk ve dilden insanlardan oluşuyor. Sonuçlar etki boyutu açısından yüz yüze müdahalelerle karşılaştırılabilir bulundu. Yazarlar ortalama olarak internet tabanlı terapinin yüz yüze terapiyle eşit ya da neredeyse eşit etkinlikte olduğu sonucuna varıyorlar ve bu delile dayanarak online danışmanlığın meşru bir terapi modalitesi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Online terapinin farklı sorunlar için etkinliğine dair çalışmaları özetle ifade etmek istersek, depresyon (Pugh ve ark 2013; Ruwaard ve ark 2009; Vernmark ve ark 2010), anksiyete (Day veSchneider 2002; Spence ve ark 2005; O’Kearney, Kang, Christensen ve Griffiths 2009), post travmatik stres bozukluğu (Bush ve ark 2014; Litz, Engel, Bryant ve Papa 2007), panik bozukluk (Kiropolous ve ark 2008), madde kötüye kullanımı (King ve ark 2009), erektil disfonksiyon (McCabe, Price, Piterman ve Lording 2008), beden imgesi bozukluğu (Paxton ve ark 2007) yeme bozuklukları (Shingleton ve ark 2013; Serfaty ve Robinson 2008), ve obesite (Tate, Wing ve Winett 2001) etkinliğin gösterildiği sorun alanları arasında sayabiliriz.