Son zamanlarda Almanya, Hollanda, Fransa gibi Türk nüfusunun fazla olduğu ülkelerden psikiyatrik tedavi için yüz yüze ya da online olarak bana başvuran hasta sayısında büyük bir artış oldu. Bu artıştaki en önemli sebep hastaların dil konusundaki yetersizlikleri ve Türkçe konuşan psikiyatrist aramaları. Bir başka sebep de iyi bir psikiyatrist arayışları.
Özellikle Almanya’da alternatif tedavi yöntemleri oldukça yaygın. Alternatif tıbba karşı değilim ama çok sık panik ataklar geçiren bir hastaya ne kadar hızlı ve etkili bir farmakoterapi düzenlenirse o kadar komplikasyonların önüne geçilebilir. Panik bozukluk hastalarında tedavinin en başında kısa bir süreliğine benzodiazepinlerin kullanılması agorafobi gelişmesine engel olur. Panik atakların kaygı giderici bir ilaçla hızlı düzelmesi ayrıca hastanın atakların kalp hastalığı gibi psikiyatri dışı bir hastalıktan kaynaklanmadığını ikna etmek açısından da büyük faydası var.
Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya, İsveç, İngiltere gibi ülkelerden Türkiye’ye sık uçuşların olması hem kısa bir ziyaret yaparım hem de derdimi anlatırım diyerek İzmir’e kadar gelmeye karar veriyor hastalar. Online psikiyatri hizmetinin bu hastalar için önemli bir alternatif bence. Tanı koyup tedaviyi kararlaştırdıktan sonra, bu hastalar için bir epikriz (hastalık özeti ve tedavi planı) yazıyorum. Hastalar bu notla kendilerinden sorumlu aile hekimine başvurduklarında genellikle aile hekimlerinin benim önerdiğim tedaviyi reçete ettiklerini gördüm.
Eğer hızla önüne geçilemezse Korona Virüs nedeniyle giderek yaygınlaşan karantina uygulamaları da hastaların online psikiyatristlere başvurmaları için yeni bir gerekçe olacak gibi görünüyor.